Son 40 yıldır sürgün ve göçlerle mezra, köy ve ilçelerini terk eden milyonlarca Kürd, yerleştiği kentlere uyum sağlamakta zorluk yaşadı. Kente göç edeni kent yaşamına ve kurallarına uymaya çabalayan o kentin mevcut kentlilik kültürüdür. Bir taraftan yoğun göçlerin getirdiği kuralsızlık kent kültürünün çekinikleşmesini sağladı; diğer taraftan kentin geleneğini, değerlerini ve kurallarını temsil eden, sürdüren yerleşik toplumun ekserisi iç göçmenleri yani kırlarından sürülen Kürdleri kent kültürüne entegre etmek için yardımcı olmak istemedi. Dahası, orta ve üst gelir grubuna dahil bir kesim bölgeyi hızla terk etti, terk edemeyenler de çocuklarının bölge dışına yerleşmesini teşvik etti. Sonuçta bölgenin beyin, sermaye, işgücü, yetenek kaybı engellenemedi.
Nüfusu kalabalıklaşan, alanı genişleyen kentlerimiz ve ilçelerimiz merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin halen de devam eden ‘yönetememe krizi’ yüzünden çarpık, kuralsız, güce ve nüfuza dayalı yaşantıya hapsoldu. Bölgede, demokrat görünümü altında zorba, ilerici görünümü altında bağnaz yaşam egemen oldu. Yüz yıldır sosyo-ekonomik geriliğe sahip bölgemizin diğer bölgelerle arasındaki fark kapanmamaktadır.
Kürd siyasası Kürd dilinin ve milli değerlerinin korunması ve kabul ettirilmesine dayandı. Bölgenin gelişimine katkı sunamadı, kolaylaştıramadı. Diğer taraftan, özellikle çarpık sol anlayış başta olmak üzere her tür bağnazlığın kişilikleri ve yapıları şekillendirdiği bu süreçler insanlarımızın yüzünü ve dikkatini yaşantısal problemlere odaklanmadı.
Mevcut iktidarın gücünü ve itibarını geçmişteki yerel yönetim başarısından (ve, paradigma karşıtlığından) aldığı unutuldu. Bu başarı örnek alınamadı, kıymetlendirilemedi. Ölümler, sürgünler, cezaevleri ile Kürd anılmaya ve değerli kılınmaya çalışıldı. Günümüze dek devam eden bu süreç Kürdün maddi ve manevi varlığının korunamadığı ve kayıplarının önemsenmediği bitmeyen zamanlara, tekrarlara dönüştü. Kültürel sermayesini güçlendiremeyen, geliştiremeyen Kürd toplumu modern dünyaya kıyasla gittikçe zayıfladı. Bölgesine ve toplumuna verilen hasar ve kayıplar hep tekrar etti. Geri kalmış bölgelere reva görülen yıkımları geri kalmış bölgelere özgü tepkisizlik izledi. Şiddete, gerileştirmeye ve bağnazlaştırmaya karşı cılız da olsa var olan tepki örgütlenemedi; öngörücü ve koruyucu hale gelemedi.
En son 6-8 Ekim vahşeti ve hendek olaylarından sonra ekonomik sermayemizin bir kısmı bölgemizi terk etti, beşeri sermayemiz zayıfladı. Halen de bölgemizde faaliyet gösteren kimi iş insanları bölgede edindiği kazancın bir kısmı ile bölgenin geleceğinde yeni bir şiddet, belirsizlik ve istikrarsızlık dalgası ihtimaline karşı bölge dışına yatırım yapmaktadır. Ayrıca, bölgesinde yaşayan kimi Kürd için çocuklarının ve akrabalarının bölge dışında yerleşik olması bir statüdür. Bölgemiz dışına yerleşen başta Kürdler olmak üzere her milliyetten bireyin bir ya da birkaç nesil sonra kimliği kaçınılmaz olarak sembolikleşeceği, silikleşeceği için hemen hemen tüm dikkat, zaman, enerji ve olanağın bölgesinde yaşayan topluma, kentlileşmesine, kent hakkı bilinci edinmesine, refahının artırılmasına ve bölgenin statü kazanmasına ayrılmalıdır.
Günümüze dek seçilmişlerin adaylık ve yönetim süreçlerini yöneten siyasi partilerin kentlileşme ve bölge değerlerini koruma ve değerlendirmede daha birikimli, dikkatli ve yoğun olmaları gerekirdi. Ayrıca, bölgeyi odağına alan siyasi partilerin de milletvekilliği ya da yerel yöneticilik için adaylık kriterleri ve seçim performansları da ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır. Bölgeyi odağına almayan siyasi partilerin adaylık kriterleri ve seçilmişlerinin performansı da yoğun eleştiri konusudur. ‘Yönetememe krizini’ aşmanın ilk adımı liyakatli bireylerin yönetime gelmesine aracılık yapmaktır.
Kent Hakkı ve Kentlileşme
Bölge toplumuna yeni bir anlayışla kent sorunlarını belirleme ve çözme iradesini anımsatmak ve bu iradeyi göstermesine yardımcı olmak gerekiyor. Kentlilik kültürünün yaratılamaması bireylerimizin bölgemizde yaşama isteğini azaltmaktadır. Bölgemizde yaşamanın prestijinin gittikçe azaldığı ortadadır. Statüko ve legal siyasi yapılardan herhangi biri bölgenin zenginleşmesi, tarihi ve kültürel alanlarının korunması, tarım alanlarının, yer altı ve yerüstü kaynaklarının bilinçli kullanılması, gelirin dengeli dağılması, işçi ve emekçi için yasal ücret politikalarının uygulanması vs alanlarda iyileşme sağlayamadı. Kayyımlar ve kayyım öncesi yerel yönetimler bölgenin daha da çoraklaşmasına ve izolasyonuna sebep oldu. İşsizlik, uyuşturucu, fuhuş, ucuz iş gücü, yoğun emek sömürüsü, anlaşmazlıkların şiddete dayalı çözüm yöntemleri, sosyal yardım alan bireylerin sayısının artışı, toplu taşımacılık, devlet okullarının azlığı ve niteliği, iş olanakları bölgemizin çözülmeyi bekleyen problemlerindendir. Bu problemler çözülmedikçe bölgemiz moralini, insanını ve birikimini yitirmektedir.
Hizmet: Yerel Yönetimler
Kuzey Yıldızı Platformu, seçimlere ‘bölge hakkı, kent hakkı, kentlileşme ve hizmet odaklı’ dahil olmalı, siyasi alandan uzak durmalıdır. Özellikle 6-8 Ekim ve hendek olaylarında bölgemizde bu gibi olaylara, yapılara karşı aktif sivil demokratik direnç oluşturamadığımız, engelleyemediğimiz ortaya çıkmıştır. Kentlileşme ve kent hakkı (www.kenthakki.org) bilinci ve aktivizmi tüm bunları ve yeni problemleri durdurabilecek önemli aktif dirençli bir bilinç düzeyidir. Bu bilincin oluşması, yaygınlaşması ve kurumsallaşması için sorunları kentlileşme ve kent hakkı bağlamında tartışmaya ve örgütlemeye başlamak gerekiyor.
Birkaç sembolik kentte seçmenin hizmeti öncelemesi değil de ideolojik, etnik ya da inançsal öncelik tutumunda bağımlılaşması tartışmalarının benzeri bölge için de geçerlidir. On yıllardır herhangi bir siyasi kesim, bölgesinde yaşayan toplumun kentlileşme ve kent hakkı sorunlarını gündeme getirmemektedir. Bölgedeki seçmenler de seçimlerde ve seçilmişlerin yönetiminde hizmet faktörüne göre tutum almamaktadır. Bölge toplumunu kaybetmeye alıştırmış, kaybettiklerini önemsizleştirmiş, daha da kaybetmediği için utandırmış kesimler bölge toplumunun korunmasını sağlayamaz. Bölge bireyinin de modern toplumlar gibi konfora, eğitime ve sosyal hizmetlere erişimde eşitlik ve güvenlik içinde yaşamaya hakkı vardır ve seçimde insanımızın bunu talep etmesi, ve tüm bunları birlikte var etmek için bireylerimizi işbirliğine davet etmek gerekiyor. Bu alan henüz herhangi bir siyasi kesimin girmediği, giremediği bir alandır. Alana bu sivil ve şeffaf hattan girmek kolay değildir çünkü bu tartışmayı başlatmak bölge bireyini toprağında tutmayı, refahını ve huzurunu artırmayı sağlar. Tarım, konutlaşma, yeşil alan, toplu taşımacılık, sosyal, kültürel ve sportif olanaklarda iyileştirmeyi gerektirir. Bu nedenle milletvekilliği ve yerel seçimlerde ılımlı, yapıcı, kapsayıcı yeni bir söylem ve yöntem her şeyi değiştirebilir; toplumu koruyucu aklın çoğalmasını, birleşmesini ve odaklanmasını sağlayabilir.
Her il ve ilçemizde, kent hakkı vizyonuna sahip yerel yönetim adaylarımızın öne çıkması gerekmektedir. Bölgedeki her milliyetin ulusal değerlerini bilen ve koruyan, bu değerlere halel getirmeyeceğinden emin olunan; mesleğinde iyi, yaşadığı kentin ve toplumun sorunlarını bilen, bunları dert edinen, bu sorunlar yüzünden bölgesini terk etmeyi hiç düşünmemiş, çözmek için elinden geleni yapan kişi ‘doğru’ adaydır. Bu aday politik olmayabilir, varlıklı olmayabilir, nüfuzlu olmayabilir. Ülkemizin yerleşik halklarından herhangi birine tabi olabilir. Adayın herhangi bir siyasi ve dini, nüfuzlu, sermaye sahibi kesime karşı nefreti, öfkesi, zaafı olmamalı; toplumun her kesimini kapsayıcı ve önceleyici, sorun çözmede hızlı, hakkaniyetli olmalıdır. Bu profile uyan aday il ya da ilçesinde aday gösterilebilir. Eğer bir il ya da ilçede uygun aday belirlenemezse orada seçime girilmemelidir. Yani her il ve ilçede topluma aday önermek gerekmemektedir. Önemli olan toplumun adaylarımız aracılığı ile yeni bir hayatı tartışmasıdır. Bir adayda günümüze dek alışılagelmiş klasik adaylık kriterlerini ve seçilmişleri ilk kez değerlendirmeye başlanması ve bunu seçmen davranışına yansıtılmasıdır. Bu bir başlangıçtır ve bu söz, eylem maya tutarsa uzun vadede bölgemizin kaderi değişebilir.
Nasıl?
Öncelikle bu, siyasi partilerin aday belirlediği bir sistem değildir. Adaylık kriterleri bölgesel kalkınmayı sağlayabilecek; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan ve hayvan hakları kriterlerini içselleştirmiş; mutlak yoksulluk, mutlak sahipsizlik, mutlak acizlik hissinin yanılsama ve dayatma olduğunu kanıtlayacak; bölgemizde yaşayan her bir dil, din ve kültürleri asli unsur kabul edip kendilerini koruma ve devam ettirme olanaklarını tanıyacak adayları bulmaya yöneliktir. En kritik mesele bağnazlığa, ayrımcılığa, dışlayıcılığa izin vermeyen yaklaşıma sahip, kamu hizmetinin kalitesi ve hızını semtlerin gelir düzeyine göre değil de eşit vatandaşlık ilkesi gereğince sağlamaya dikkat edecek yerel ekip/ekipler oluşturabilmektir.
Kuzey Yıldızı Platformu; kent hakkı, kentleşme ve kentlileşme konularında kaygısı, deneyimi ve fikri olan bireylerin bir araya gelme sürecini örecektir.Platformun bölgenin her il ve ilçesinde çalışma yapmaya gayret gösterecek, önerileri, yapılan çalışmaları ve etkilerini paylaşacaktır. Platform, anadili, etnisitesi, kültürü, yaşam tarzına bakılmaksızın sürece dahil olmak isteyen bölge vatandaşlarına açık olacaktır. Dünyanın herhangi bir yerinde yani bölge dışında yaşayan ya da yerleşik sivil birey, grup ve kuruluşların da bu sürece tavsiyeleri ve destekleri ile dahil olmaları için özellikle çalışma yürütülecektir.
Kentlileşme ve kent hakkı içeriklerinin öne çıkarılması fikrini paylaşan üyelerden oluşacak Kuzey Yıldızı Platformu kurulu bireylerimizi yerel yönetim seçimlerinde başkanlık, meclis üyeliği ve muhtarlık için adaylığa davet edecek, adaya dair olumsuz bir kanı ya da itiraz olmazsa Platformun adayı olması için öneri götürülecektir. Bundan sonra dünyanın her yerinde yaşayan sivil bireylerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza adaylarımız etrafında kenetlenmesi önerilecek ve adayın seçim çevresi için bilgisel ve araçsal destek istenecektir. Adayların seçim bölgesindeki kentleşme, kentlileşme ve kent hakkı sorunlarında endişeli ve çözümcü diğer bireyleri sürece davet etmek ve adaya destek olmaları için güven vermek; o il ya da ilçenin geleceğini örmek ve örgütlenmek anlamına gelecektir; bu belirleyiş kısa ve uzun vadede kenti için inisiyatif almak isteyen bireyleri cesaretlendirecek; kent ve ilçelerde yeni bir yaşam belirecek, güçlenecektir. Adaylar belirlendiğinde eğitim, ekonomi, spor, çevre gibi konularda donanımını ve bütüncül bakışını artırmak için destek eğitimler verilebilir.
Dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Kürdlere ve Kürd dostlarına kendi meslekleri ya da çevrelerindeki iyi örnekleri Platforma rapor halinde iletmeleri istenecek böylece deneyim paylaşma ve sorunlarımızı çözme konusunda aktifleşmiş bireylerle tanışılmış olunacaktır.
Toplumumuzun sorunları ve gereksinimleri ilk kez dile getirilecek; el birliği ve öz gücümüz ve el birliği ile çözüm olanağı sağlamaya yönelik kampanyalar yürütülecektir.
Kuzey Yıldızı Platformu, bölge toplumunun her türlü değerinin farkına varmasını ve korumasını amaçlamaktadır. Sivil yapı ve bireyleriyle bu platformun başarısı; kentlileşme ve kent hakkı bilincini halkımıza taşımada ve geliştirmede aracılık yapma şansını elde etmesidir. Süreç alternatif olma süreci değildir; süreç, bizim olana sahip çıkma ve bundan geri adım atmama sürecidir. Bölge dinamiklerinin kendileşmesi ve kentlileşmesi için tarih sahnesine çıkmasını denemeyi bir kez daha başlatma önerisidir. Bölge içi demokrasi, ılımlılık ve kapsayıcılık bu süreçle güçlenebilir.
Kürdler şiddet, cezaevi, sürgün ya da dini inancıyla kategorize edilmekte; istihdam, hijyen, tarihi eserleri ve alanları, kentsel ve kentlileşme sorunları ve gereksinimleri göz ardı edilmektedir. Yerleşim yerlerimizin estetik, sosyal, eğitim, spor, ekonomik sorunları dile getirilmemektedir. Sorunlar istismar edilmeden ve açıklıkla dile getirildiğinde geri dönüşü imkansız bir dönem başlayacaktır. Bölgedeki sivil bireyler bu dönem için hareketlenebilir. Bölge orijinli olup da bölge dışında yerleşik sivil bireyler de bölgeye teknik, fikir, moral desteğini artırabilir.
Bölgenin tarihi eser mirası çağcıl gereksinimlere göre düzenlendiğinde elde edilecek gelir topluma dengeli yansıtıldığında bölge kalkınmasında önemli bir girdi, değer yaratılmış olunacaktır. Yerel yönetimler bereketli yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı modern yöntemlerle değerlendirdiğinde kişi başına düşen hizmet de artacaktır.
Bölgemizin günümüze kadar genel ya da yerel için seçilmişleri bölgenin sorunlarını belirlemek ve çözümü için inisiyatif alamamış, genel olarak merkezi hükümetin tasarrufuna bağlı kalınmıştır. Bu gidişatı, karakteri, kaderi değiştirmek için başlangıç yapmak gerekmektedir. Bu başlangıçla geri dönülmez, onarıcı ve insanımızı bölgesinde tutucu bir sürece neden olabilecektir. Her sivil toplum kuruluşunun, her bir aktivistin ve yereli yönetmeye aday her birey ve partinin de benzer bir yaklaşımı, beklentiyi ve yönetişimi benimsemesine neden olabilecektir. Bölgesinde yaşayan toplumun yaşam kalitesini artıran her etki kıymetlidir.
Kuzey Yıldızı Platformu
Kuzey Yıldızı Platformu; bölgemizin milliyeti, dili, dini, kültürü, yaşam tarzı farklı bireylerimizden mevcut gidişattan razı olmayan, endişeli ve çıkış arayanların itirazlarını, deneyimlerini ve önerilerini çağcıl değerler ve yaşam ölçütleriyle paylaşımcı, dayanışmacı ve koruyucu kararlılık ve heyecanla dile getirme ve harekete geçme alanı oluşturma amacını taşımaktadır. Bağnazlığın, geriliğin ürettiği her türlü şiddetin; zorbaların dayattığı ortaçağ karanlığının, vicdansızlığının ve durağanlığının etkisinden ve hegemonyasından bölgemizi ancak çağcıl bilinçli, cesur, koruyucu, kurucu ve inşacı bireyler ve yapılar kurtarabilir. Bölgesinde yaşaması için toplumun güven ve inancını artıracak her girişim kıymetlidir.
Kuzey Yıldızı Platformu, il ve ilçelerimizde yerleşik bireylerimizi kent hakkı ve kentlileşme perspektifinde platforma dahil olmaya, destek vermeye ve gönüllüsü olmaya davet ediyor.
kenthakkim@gmail.com
Kaynaklar
(PDF) Kent Hakkı, Neo-liberalizm ve Kentsel Katılım (researchgate.net)
TÜRKİYE DE KENT HAKKI Doç. Dr. Ahmet MUTLU – PDF Ücretsiz indirin (docplayer.biz.tr)
1359.pdf (muharrembalci.com)
Kentte İnsan Hakları ve Kent Hakkı (dergipark.org.tr)
Rapor_gecekondulu-kadinlarin-kent-hakki.pdf


